Ülkemizin çalışma hayatında dikkat çeken bir üretim sektörü olan otomotiv tamir atölyelerinde, iş güvenliği ihlalleri sıkça dile getirilirken, 16 yaşındaki bir çocuğun hayatını kaybettiği trajik bir olay tüm dikkatleri yeniden bu konuya çekti. Genç işçi, bir tamirhanede TIR'ın hareket etmesi sonucunda korkunç bir şekilde hayatını kaybetti. Olay, sosyal medyada geniş yankı buldu ve birçok kullanıcı, gençler için iş güvenliğinin önemini vurguladı.
Olay, geçtiğimiz günlerde yerel bir tamirhanede gerçekleşti. 16 yaşındaki Ozan A., tamirat sırasında TIR'ın altında kaldı. Önceki gün iş yerinde normal bir gün geçiren genç işçi, çıplak ayakla çalıştığı tamirhanede, işverenin verdiği talimatlar doğrultusunda TIR üzerine tamirat yapmaya başlamıştı. TIR'ın aniden hareket etmesi sonucu Ozan, ne yazık ki motosikletinin altına sıkıştı. Olay anı, iş arkadaşları tarafından büyük bir korku içinde izlenirken, haber verilmesi üzerine ambulans ve polis ekibi derhal olay yerine intikal etti.
Olay yerine ulaşan ekipler, genç işçinin hayatını kaybettiğini belirledi. Sağlık görevlileri Ozan A.'nın durumunu değerlendirdiklerinde, TIR'ın altında kalmasının ardından ani bir şekilde kalp durması yaşadığı tespit edildi. Bunun üzerine, genç işçinin cansız bedeni otopsi için hastaneye kaldırıldı. Aile ise hastanede büyük bir şok yaşadı. Olay sonrası, tamirhanenin eski çalışanları ve komşuları, Ozan'ın aile geçmişinin yanı sıra olay anındaki korkunç durumu da anlatan, detaylarla dolu hikâyeler paylaştılar.
Olayın ardından sosyal medya platformlarında hızla yayılan haberler, çocuk işçiliği ve iş güvenliği konularında büyük bir tartışma başlattı. Birçok kullanıcı, Ozan A.'nın ölümü gibi trajik olayların önlenebilmesi için iş güvenliği önlemlerinin sıkılaştırılması gerektiğini vurguladı. Çocuk çalışanların, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri alması gerektiği konusu gündeme geldi. Uzmanlar, "İş yükü, riskli bölgeler ve eğitim konuları mutlaka gözden geçirilmeli" uyarısında bulundu.
Ülkemizde çocuk işçiliği, çeşitli sektörlerde hala sıklıkla karşılaşılan bir durum. Eğitim yaşını doldurmamış çocukların çalıştığı yerlerde, risk teşkil eden durumların artırıldığını ve genç işçilerin sıklıkla yetersiz eğitim aldığını belirten sendikalar, bu konuda adım atılmasını talep etti. Sendikalar, devletin iş alanları için çocuğa yönelik koruma yasalarını sıkılaştırmasını ve bu tür olayların önüne geçmesi gerektiğini savunarak, çalışma şartlarının iyileştirilmesi adına daha fazla denetim yapılması gerektiğini vurguladı.
Olayla ilgili olarak yürütülen soruşturma devam ederken, aile avukatları da, işverenin ihmali olup olmadığını araştırmak için gerekli adımları atacaklarını ifade etti. "Bizim tek isteğimiz, başka ailelerin bu acıyı yaşamasını istemiyoruz" diyen aile, çocuklarına adalet ve güven içinde yaşama hakkı tanınmasını talep ediyor. Bu olayın, yalnızca sistemin değil, aynı zamanda tüm toplumun iş güvenliği ve çocuk işçiliği konusundaki duyarlılığını artırması umulmaktadır.
Sonuç olarak, 16 yaşındaki Ozan A.'nın trajik ölümü, iş güvenliğinin ve eğitimli iş gücünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Toplumdaki hiçbir çocuğun çalışma hayatında bu kadar acı bir tecrübeyle karşılaşmaması gerektiği vurgulanırken, devlet ve işverenlere düşen sorumlulukların altı çizildi. Çocuk işçiliği ile mücadelenin, sadece yasaların değil, toplumsal bir bilinç oluşturmayı da gerektirdiği bir kez daha anlaşıldı. Ozan için adalet aranırken, her çocuk işçinin hayatı, geleceği ve güvenliği için mücadele edenlerin sesi olunmalıdır.