İstanbul'un bir mahallesinde yaşanan olay, sosyal medyada hızla yankı buldu ve infial yarattı. İki gencin, kim olduğu henüz tespit edilemeyen bir grup tarafından sokak ortasında "Abinin selamı var" denilerek saldırıya uğraması, toplumsal cinsiyet eşitliği ve bir arada yaşama kültürü üzerine önemli soruları gündeme taşıdı. Olayın detayları ve gençlerin yaşadığı travma, birçok kişinin dikkatini çekti. İşte bu dikkat çekici olayın perde arkasında yaşananlar.
Mart ayının ortalarında meydana gelen bu olay, bölgedeki mahalle sakinleri arasında büyük bir şaşkınlık yarattı. Olay anına tanıklık eden birkaç kişi, gençlerin etek giydirilirken nasıl darp edildiğini kaydetti. Saldırganların "Abinin selamı var" ifadesini kullanarak, güç gösterisinde bulunduğu düşünülüyor. Bu durum, yaşanan saldırının sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir boyutu da olduğunu ortaya koyuyor. Gözlemcilerin olayın ardından sosyal medyada paylaştığı görüntüler, halkın olay karşısındaki tepkisini artırdı. Birçok sosyal medya kullanıcısı, bu tür tacizler ve şiddet olaylarına karşı duruş sergileyerek, dayanışma mesajları paylaştı. kentteki sosyal medya platformlarında başlatılan 'Şiddet Değil Dayanışma' kampanyası, birçok insanın tepkisini açıkça ortaya koydu ve olayla bağlantılı olarak farkındalık yaratmayı amaçladı.
Yaşanan bu olay, toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki tartışmaları da yeniden alevlendirdi. Uzmanlar, her ne olursa olsun, kimseye zarar vermenin, psikolojik ya da fiziksel şiddetle bir araya gelmesine izin verilmemesi gerektiğini vurguluyor. Kendine özgü giyimleri ve davranışları olan bireyler üzerinde uygulanmaya çalışılan bu tür saldırılar, aynı zamanda cinsiyet kimliğiyle ilgili derin bir kaygı taşımakta. Eğitim kurumlarına düşen görev, gençlere cinsiyet eşitliği ve birey hakları gibi konularda sağlam bir temel oluşturmaktır. Okullarda gerçekleştirilecek atölye çalışmaları ve seminerlerle, genç bireylerin bu konulara dair farkındalık kazanması, benzer olayların yaşanma riskini de azaltacaktır.
Olayın ardından gençler, olayı polise bildirdikten sonra, olayın bir nefret suçu olarak değerlendirileceğini umuyorlar. Bu tür olayların önüne geçmek için, toplumun her kesiminden insanın birlikte hareket etmesi gerektiği vurgusu yapılıyor. Daha geniş bir muhalefet ve kampanya ortamının oluşturulması, sadece bu gençler değil, benzer durumda olan tüm bireyler için bir umut ışığı olacaktır. Geniş bir kesime hitap eden 'Şiddete Hayır' temalı yürüyüş ve etkinliklerin düzenlenmesi, toplumsal dayanışma ve destek için önemli bir adımdır. Şu an için yaşanan bu olay, detaylı bir kampanya ve eğitim sürecinin zaruriyetini ortaya koyuyor.
Gelecekte benzer olayların yaşanmaması için, toplumun her kesiminin katılımı ile bu bağlamda ortak bir dil geliştirilmesi gerekmektedir. Şiddetin her türlüsüne karşı birleşmek ve bu tür olayların cinsiyet eşitliğinin önündeki engelleri aşışında önemli bir adım olacaktır. Toplumun ruhsal dayanışma kapasitesini artırmak ve bu tür olayları önlemek için birlikte hareket edilmesi gerektiği düşüncesi, her bireyin sağlıklı yaşam alanına sahip olmasını sağlayabilir. Bu olay, sadece iki gencin başına gelen bir olay değil, tüm toplumu etkileyen, geleceğe dair endişeleri besleyen bir durum.