Giresun'da gerçekleşen trajik bir olay, inşaat sektöründe iş güvenliği konularını yeniden gündeme getirdi. İnşaat işçisi olarak çalışan 35 yaşındaki Mehmet Yılmaz, çalıştığı şantiyede meydana gelen talihsiz bir kaza sonucu yaşamını yitirdi. Olay, sadece ailesini değil, aynı zamanda işçi arkadaşlarını ve toplumun genelinde büyük bir üzüntüye sebep oldu. İş güvenliği tedbirlerinin yetersiz olduğu eleştirileri bu olayla beraber daha da güçlendi.
Giresun'un Merkez ilçesinde inşaat halinde olan bir binanın üst katında çalışan Mehmet Yılmaz, inşaatın üst kısmında yaşanan bir çökme sonucu düşerek ağır yaralandı. 112 Acil Servis ekipleri tarafından hastaneye kaldırılan Yılmaz, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olayın hemen ardından, inşaat alanında gerekli güvenlik önlemlerinin alınıp alınmadığına dair soruşturma başlatıldı. Gözlem yapan işçi arkadaşları, inşaat sahasında yeterli güvenlik önlemlerinin alınmadığını ve iş yerinin sürekli olarak denetlenmediğini belirtti. Bu durum, işçilerin yaşamlarını tehlikeye atan ihlallerin varlığına dikkat çekiyor.
Mehmet Yılmaz’ın trajik ölümü, Türkiye genelinde iş kazalarının sıklığını ve inşaat sektöründeki iş güvenliği eksikliklerini gözler önüne serdi. İnşaat alanlarında yaşanan kazaların büyük bir kısmı, iş güvenliği tedbirlerine uyulmamasından kaynaklanıyor. Uzmanlar, Türkiye'de inşaat sektöründe iş kazalarının önlenmesi için daha fazla yasal düzenlemenin ve sıkı denetimlerin uygulanması gerektiğini belirtiyor. İşverenlerin, çalışanlarının güvenliğini sağlamak için almaları gereken önlemler, hem yasal bir zorunluluk hem de insanlık görevi olduğu vurgulanıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, her yıl yüzlerce işçi, inşaat sektöründeki kazalar nedeniyle hayatını kaybediyor. İş kazalarının önlenmesi amacıyla 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun yürürlüğe girmesi önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Ancak uygulamada birçok eksiklik ve denetim zafiyeti bulunduğu ortaya çıkıyor. Uzmanlar, bu tür kazaların yaşanmaması için yalnızca yasal düzenlemelerin değil, aynı zamanda bilinçlendirme çalışmalarının da artırılması gerektiğini ifade ediyor.
Olay sonrası, birçok sivil toplum kuruluşu ve sendika, iş güvenliği konusundaki eğitimlerin artması ve inşaat sektöründe çalışan işçilerin bilinçlendirilmesi için çağrılar yaptı. Yılmaz’ın ailesinin yaşadığı acının yanı sıra, bu tür kazaların önlenmesi için toplumun her kesiminde bir bilinç oluşması gerektiği düşünülüyor. İşçi sağlığı ve güvenliği, sadece yasalarla değil, toplumun her bireyinin sorumluluğunda şekillenmesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkıyor.
Giresun'daki bu feci olay, işçi hakları ve iş güvenliği konularının ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Geçmişte yaşanan benzer kazalar yeterince ders alınmadığını gösteriyor. Yalnızca kaybedilen hayatlar değil, ailelerin yaşadığı travmalar da göz önünde bulundurulmalı. Türkiye’de iş kazalarında yaşanan artış, sosyal sorumluluk projelerinin ve farkındalık kampanyalarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Olayın ardından yetkililerin geç kalmadan gerekli önlemleri alması ve benzer kazaların yaşanmaması için tüm imkânları seferber etmesi bekleniyor.
Yılmaz’ın son yolculuğuna uğurlanması sırasında çalışma arkadaşları, olayın ardından yaşananları unutmayacaklarını ve işçi güvenliği mücadelesini sürdüreceklerini belirtti. Bu trajik olay, üzüntüyle bir araya gelen toplumun, iş güvenliği konularında farkındalığını artıracak bir dönüm noktası olabilir. Duyarlılık ve birlik içinde, işçi sağlığı ve iş güvenliği taleplerinin karşılanması gerektiği unutulmamalıdır. Giresun'da yaşanan bu feci olay, diğer illerde de benzer kazaların yaşanmaması için bir ders niteliğindedir.