Son yıllarda sosyal medya, birçok beslenme trendinin hızla yayılmasına olanak tanıdı. "Süper gıda" etiketleriyle parlayan yeni besinler, sahte sağlık iddialarıyla dolu diyetler ve anlık popülerlik kazanan uygulamalar, kişilerin yeme alışkanlıklarını köklü bir şekilde değiştirmeye devam ediyor. Ancak dikkat! Bu beslenme trendleri sanıldığı kadar masum değil. Viral olan bazı beslenme yaklaşımları, bir dizi sağlık sorununu da beraberinde getirebiliyor. Bu yazıda, sosyal medyada сirf estetik kaygılarla yayılan bu yeni beslenme alışkanlıklarının aslında ne kadar riskli olduğunu inceleyeceğiz.
Günümüzde sosyal medya platformları, özellikle Instagram ve TikTok gibi görsel odaklı mecralar, genç kuşakların ve hatta tüm toplumun beslenme alışkanlıklarını şekillendiren etkili araçlar haline geldi. #DietTok veya #CleanEating etiketleri ile paylaşılan içerikler, pek çok kişinin dikkatini çekiyor. Fakat, bu paylaşımların çoğu bilimsel bir temel olmadan, yalnızca estetik kaygılarla, popüler bireyler tarafından oluşturuluyor.
Örneğin, bazı kullanıcılar süper gıda olarak tanıtılan çok pahalı besinleri ya da birkaç maddeyi bir araya getirerek oluşturulan diyeti öne çıkartıyor. Bunun sonucunda, toplumda bu besinlerin mucizevi etkileri olduğu inancı yayılıyor. Ancak, bu tür trendler, yeterince incelenmeden uygulanmaya başlandığında, sağlık üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratabiliyor. Özellikle yetersiz ve dengesiz beslenme sonucu gelişen vitamin eksiklikleri, metabolizma sorunları ve sindirim rahatsızlıkları bu tehlikeler arasında yer alıyor.
Sosyal medyada beslenme ile ilgili birçok bilgi paylaşılıyor, ancak bu bilgilerin çoğu güvenilir değil. Örneğin, bazı diyetler, belirli bir gıda grubunun tamamen beslenmeden çıkarılmasını öneriyor. Bu tür alışkanlıklar, uzun vadeli sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Yeterli karbonhidrat, yağ ve protein alımının sağlanamaması, vücudun enerji dengesini bozabiliyor.
Bunun yanı sıra, 'bir anda zayıflamak' amacıyla uygulanan diyetler sıklıkla kısıtlayıcı içerikler barındırıyor. Kilo kaybı sağlansa bile, bu genellikle kısa vadede gerçekleşiyor ve kaybedilen kiloların geri alınması kaçınılmaz oluyor. Dahası, korkulan bir diğer durum ise bedensel algı bozuklukları. Sürekli olarak sosyal medya üzerinden mükemmel beden imajları sunulması, bireylerde yeme bozuklukları ve beden algısı sorunlarına neden olabiliyor. Bu yüzden, beslenme konusunda sosyal medyadan alınan bilgiler yerine, profesyonel bir diyetisyene ya da doktora başvurmak her zaman en doğru yol olacaktır.
Kısacası, viral beslenme trendleri sağlığımızla oynamak için bir deney alanı haline gelmişken, bu tür yaklaşımlara temkinle yaklaşmak ve bilinçli seçimler yapmak oldukça önem taşıyor. Sağlığımız, deneysel bir sosyal medya içeriğine yem olmaktan daha değerlidir. Beslenme konusunda daha sağlıklı ve bilgilendirici bir yol seçmeyi hedeflemek, daha sürdürülebilir ve sağlıklı bir yaşam sürmemizi sağlayacaktır.