Son günlerde ülkemizde yaşanan trajik bir olay, herkesin yüreğini burktu. Beş gün önce kaybolan 8 yaşındaki Selim Yıldız’ın cesedi, yerel bir sulama kanalında bulundu. Olay, aile ve çevre halkını derinden sarsarken, arama kurtarma ekiplerinin gösterdiği çabalar ise takdirle karşılandı. Çocuğun kaybolduğu andan itibaren gerçekleştirilen yoğun çalışmalara tanıklık eden bölge halkı, acı sonucun üzerine büyük bir hüzün yaşadı. İşte bu üzücü olayın detayları.
Selim Yıldız, bulunduğu bölgedeki sulama kanalını çok seven ve arkadaşlarıyla burada oyun oynamayı tercih eden bir çocuktu. Olaydan önce, aile bireyleriyle birlikte parkta keyifli vakit geçiren Selim, arkadaşlarıyla birlikte kana doğru yöneldi. Akşam saatlerinin gelmesine rağmen Selim’in eve dönmemesi endişelere yol açtı. Çocuğun kaybolduğuna dair ihbarlar üzerine arama çalışmaları hemen başlatıldı. Ailesi ve mahalle halkı, Selim'i her yerde aradı fakat bir sonuç alamadı. Yerel jandarma ve AFAD ekipleri, bölgedeki sulama kanallarında arama çalışmaları gerçekleştirdi ancak Selim’in izine bir türlü ulaşılamadı.
Arama çalışmaları beşinci gününe girdikten sonra, sulama kanalında yapılan detaylı aramalarda maalesef acı bir sonuçla karşılaşıldı. Ekipler, suyun içerisinde cesedini bulduklarında olayın şokunu yaşadı. Çocuğun ailesi, arama çalışmalarından umutlu bir şekilde dönmeyi beklerken, bu üzücü haberyle karşılaşmak onların yıkımına yol açtı. Selim’in cesedinin, kaybolduğu gün yaşanan olumsuz hava koşulları ve akıntılar nedeniyle kanala sürüklendiği düşünülüyor.
Olayın ardından, yerel yetkililer ve güvenlik güçleri, sulama kanallarında çocukların dikkatli olması gerektiğini vurgulayarak önemli açıklamalarda bulundu. Ayrıca, bu tür alanların daha güvenli hale getirilmesi için gereken önlemlerin alınması gerektiğini dile getirdiler. Selim’in cesedi, otopsi işlemleri için hastaneye kaldırılırken, aile ise büyük bir acıyla karşı karşıya kaldı. Selim’in kaybı, yalnızca ailesini değil, bütün mahalleyi yasa boğdu.
Son olarak, bu tür olayların önlenebilmesi adına, toplumun bir araya gelerek çocukların güvenliği için atılması gereken adımlara dikkat çekmek gerekiyor. Tüm Türkiye, kaybedilen bir çocuğun hikayesini daha fazla duyulmasını sağlamalı ve onların güvenliği için elbirliğiyle hareket etmelidir.