Son dönemde Türkiye’nin güvenlik önlemlerini artırmasıyla birlikte, DAEŞ (Irak Şam İslam Devleti) terör örgütüne yönelik operasyonlar hız kazandı. Türkiye genelinde eş zamanlı olarak düzenlenen operasyonlar, DAEŞ'in Türkiye'deki etkinliğini azaltmayı ve potansiyel terör eylemlerinin önüne geçmeyi amaçlıyor. 28 ilde gerçekleştirilen bu geniş çaplı operasyon, güvenlik güçlerinin kararlılığını bir kez daha gözler önüne sererken, 153 kişinin gözaltına alınmasıyla sonuçlandı. DAEŞ'e karşı sürdürülen bu mücadele, hem ulusal güvenliğin sağlanması hem de bölgedeki terör tehdidinin bertaraf edilmesi açısından büyük bir önem taşıyor.
Operasyonun başlangıcı, Türkiye Cumhuriyeti'nde son zamanlarda yaşanan bazı olaylarla ilişkilendiriliyor. DAEŞ, 2010 yılından beri hem Irak hem de Suriye’de etkin olan bir terör örgütü olarak biliniyor ve Türkiye, bu tehdidin yanı sıra sınırları içinde aktif olan hücrelere de göz açtırmamaya kararlı. Türk güvenlik güçleri, DAEŞ'in propagandasını yürüten, örgüte insan kaynağı sağlayan ve finansal destek veren kişilere yönelik bir dizi teknik takip ve istihbarat çalışması yürütmüştü. Bu çalışmalara dayanan operasyon, ülke genelinde eş zamanlı ve koordineli bir şekilde gerçekleştirildi. 28 ilde, sabahın erken saatlerinde yapılan baskınlar sonucunda toplamda 153 şüpheli gözaltına alındı.
Gözaltına alınan şüphelilerin sorguları, ilgili emniyet müdürlüklerinde sürdürülüyor. Güvenlik kaynaklarının verdiği bilgiler doğrultusunda, şüphelilerin arasında örgüt üyesi olmakla birlikte, farklı suçlamalardan kayıtları bulunan kişilerin de yer aldığı belirtiliyor. Ayrıca, elde edilen bazı verilerle yapılan operasyonların, önümüzdeki dönemde de devam etmesi planlanıyor. Yetkililer, bu tür operasyonların terör örgütüne karşı verilen mücadelenin bir parçası olduğunu ve amaçlarının Türkiye’deki her türlü terör tehdidini ortadan kaldırmak olduğunu vurguluyor. İlerleyen günlerde, gözaltına alınan kişilerin yargı süreçleri de başlayacak.
Sonuç olarak, Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehdit eden terör örgütlerine karşı uyguladığı bu tür operasyonlar, kamuoyunu güvence altına almak adına son derece önemli. DAEŞ gibi radikal grupların faaliyetlerinin önüne geçmek, hem içindeki potansiyel tehlikeleri bertaraf etmek hem de uluslararası arenada Türkiye’nin anti-terör yaklaşımını güçlendirmek açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Güvenlik güçlerinin bu kararlı duruşu, toplumda güven duygusunu pekiştirirken, vatandaşların da devletine olan güveninin artmasına katkıda bulunuyor.